yüzünde gün açan güzelimin koynunda
piri reis gibi ezberledim yurdumu
sarıldım sarmaladım güneşi cesaretle
korkmadım yanmaktan hiçbir vakit
zihnimin çizdiği hayali hudutlara
gönlümde evren şahit
oysa şiirler biriktirdim her durağımda
bir dize fısıldadım güzelime
her söylenen için bir işaret bıraktım
dünyamın haritası yazıldı böylece
kuşun kanadında
uçurumun dibinde
aslanın ağzında
feza da kara delikte
en güzel saç telinden
en güzel şiire kadar bir yol çizdim
belki güzelim bilmezdi kendini
benim onu bildiğim kadar
misal şems o gözlerini açtı diye gelir
kamer uykusunda izlemek için
adım adım gezdim dünyamın yollarını
seyyah gibi teslim ettim ruhumu
her güzel şeyden güzelim kaldı
her baktığım gözde güzelim vardı
açan çiçekte yüzünü gördüm
şelalelerce gülüşünü
denizin her dalgasında adını duydum
güzelim mi hayattı
hayat mı güzelim
görmeyi bilirse insan
evren tanrının varlığının kanıtıydı
güzelimde görebilirsen vardı
üzerine cennet serpilmiş teni
yaşam boyu izlenmeye değer
hakkıyla izleyebilirsen eğer
kaçarcasına yokluğundan arkama bakmadan
gezdim gezdim gezdim
en güzel şiire kadar bir yol çizdim
piri reis gibi ezberledim yurdumu
her durağa bir işaret bıraktım
varlıktan yokluğa kadar güzelimi buldum
korkmadım kaybolmaktan hiçbir vakit
elimde silgi ile koşarken ufuklara
tükenmez mürekkep yazgımda kilit