yegâne zekâtı bu gözyaşları
naçiz ömrümün
iki kelam arasında savrulurum
ben bir türlü yolumu bulurum da
ardımda kalan isimsizler
bir de yük bunca dillenmiş sözler
ve şaha kalkmış içimdeki atlar
dört nala koşarken hayat çizgim de
ben bir adım yaklaşırım
en uzak yol aynaya kadar
korkarım yarın nice zaman
ışıksız gökyüzünde tuttuğum dileklere esirim
ve yetişemezsem hâlim yaman
fani için tüm bu kainat
sonsuz döngüde sonsuz ruhların
kabuktan hapsindeyiz
az kaldı, bana dar gelir bu han
göğe yaklaştığımı sezersem duracağım
bir kez daha döneceğim ve sonra sonsuza kadar
ayaklarımı sıkıştırıyor koskoca cihan
içimde sonsuz koşturan deli atlar
ellerimde boş dizginler
ben bir türlü yolumu bulurum da
ya ardımda silinenler?