kırmızı yakışan kadın
iyi insan kötülüğü tadınca bilinir,
yaşam bir kez, birçok kez ölünce…
bütün rengi silinmiş kadınların hatırına
dünyamın rengi tenine yakışır
ayırır gözlerim kalabalıklar ardında
utandığında pembeleşen
yüzün hatırına dönüyor dünya
.
sen ki yarınlarımın aydınlık yüzü
utanır gök saçların rüzgarla uçuştuğunda
kimse bilmezdi dağ fulyası
neden boynunu büktü usulca
kırmızı da en çok sana yakışır mesela
giyindiğinde cehennemi melek olur,
arşa çıkarsın avuçlarımda…
.
en güzel çiçekleri de sen yeşertirsin
içime ektiğin tohumlardan bilirim,
ciddi bir iştir taşımak evreni
minicik omuzlarınla kaldır başını
ellerini de aç kucakla güzellikleri
güllerin içinde en çok sen gül
belli belirsiz korkulardan koru beni
güven ver yoksunluğuma
.
adım adım yürüyorum sonsuza
elimde yudum su içimde kül
kendi halimdeyim, sen bana aldırma…
beyaz elbiseni giy kırmızı rujunu sür
elinden tut bütün çocukların
senle parlasın yarınları
ve can ver toprağa yeniden
bana da bir kez olsun gülümse
göğe sarılsın umutlarım..